3/7/2023 1:51:30 PM
BİLİŞSEL DAVRANIŞÇI TERAPİ
Bilişsel Terapi 1970li yıllarda Kuzey Amerika’da iki bağımsız psikoterapist (Aaron Beck, Albert Ellis) tarafından, nispeten eş zamanlı olarak sunulmuş bir terapi sistemidir. Sonrasında davranışçı kuramlardan ilkeler de dahil edilmesiyle Bilişsel Davranışçı Terapi ismini almıştır. İnsanların yaşadığı psikolojik sorunların özünde katı, yanlı/çarpık, uyum bozucu düşünme biçimleri olduğu ilkesine dayanmaktadır. “Dünyayı algılama tarzımızın bilişsel yapımızdan geçtiğini savunan bu kuram, duygusal sorunların oluşmasının da düşüncelerimizden geçtiğini öne sürer.”
Bilişsel Davranışçı Terapi Kaygı Bozukluklarını Nasıl Açıklar?
Kaygı bozukluğuna sahip bir danışan, çevredeki çeşitli uyaranları, felaketleştirerek tehditler olarak algılar. Bununla beraber kişi hayatı boyunca tehdit sandığı ve tehlike atfettiği uyaranlardan korkarak uzak durduğu için (davranışsal kaçınma) kaygısı devam eder. Örnekleri ayrıntılandırmak gerekirse; sosyal kaygısı olan bir öğrenci diğer insanların bakışlarını, sözlerini, kendisini yargıladıkları, küçük gördükleri, eleştirdikleri şeklinde yorumlayıp düşünür. Böylelikle tehlikeli gördüğü sosyal ortamlara girmez, sunum yapmaktan kaçınır (davranışsal kaçınma) veya büyük bir kaygıyla yapar. Öte yandan panik bozukluktan muzdarip birisi, her insanın zaman zaman deneyimlediği fizyolojik tetiklenme halini (kalp çarpıntısı, sıcak basması, hızlı ve sığ nefes alıp verme, hızlı nefes almaya bağlı baş dönmesi), “ölüyorum”, “bayılıyorum” veya “deliriyorum” gibi yorumlar. Bu yorumlama tarzından dolayı, bu tetiklenme ve paniği deneyimlediği bağlamlara mümkün olduğunca girmez (davranışsal kaçınma). Obsesif kompulsif bozukluktaysa kişi bazı rahatsız edici düşüncelerden (aslında bu düşünceler her insanın aklına zaman zaman gelen cinsellik, temizlik, suçluluk vb. temalı bilişlerdir) aşırı huzursuz olur ve bu huzursuzluk/kaygıyla başa çıkmak için çeşitli davranışlar benimser. Bu davranışların kaygısının azaltacağı beklentisiyle sık sık yapar. Yaygın kaygı bozukluğundan muzdarip insanlardaysa kaygılı gergin ruh hali süreğendir. Hayattaki çoğu ufak veya büyük olaylarla ilgili kaygılanırlar. Ve bu kaygılarıyla başa çıkmak için zihinlerinde sürekli düşünce halindedirler. Sürekli düşünme ve devam eden gergin ruh hali çeşitli fizyolojik tepkilere sebep olur (uykusuzluk, çeşitli ağrılar, vb.).
Kaygı Bozukluklarının Ortak Noktası Nedir?
Kaygı bozukluklarının ortak noktası, kaygının git gide hayatının çeşitli alanlarına yayılması, şiddetli, sık deneyimlenmesi ve danışanın işlevselliğini, yaşam kalitesini bozmasıdır. Bu bozulma ne kadar fazla olursa kişinin psikolojik yardıma o kadar ihtiyacı olur. “Bilişsel davranışçı terapi sistemi içerisinde kişilerin bu patolojiye katkı sunan düşüncelerinin değiştirilmesi ve davranışsal uygulamalarla buna yardım edilmesi hedeflenir.”
Batı ülkelerindeki sağlık sistemlerinin psikolojik yardımı kapsaması ve Bilişsel Terapi’nin psikolojik/psikiyatrik hastalıklara özgün müdahaleler planlaması bilişsel davranışçı terapi için büyük bir talih olmuştur. Psikoterapideki rakiplerinin aksine zaman sınırlı, spesifik, ölçülebilir hedef ve sonuçları önemseyen davranışçı bakış açısının vurgulaması, bu ekolün çeşitli sigorta programlarına dahil edilmesini kolaylaştırmıştır. Böylelikle git gide daha yaygınlaşmıştır.
Yazan: Klinik Psikolog Musab Bilal Gencer